Kuyruklu Yıldızlar neyden meydana gelirler? Neden kuyruklu bir şekilde gözükürler ?

Antik çağlarda Kuyruklu yıldızlar gerçek manada yıldız
sanılırlardı. Yunanlılar onlara “saçlı yıldız” (Kometes) derlerdi. Ama aslında
onlar birkaç kilometre çapında buz ve kozmik toz karışımı toplardırlar.
Kuyruklu yıldızların asıl yapısını oluşturan bu kozmik toz, güneş sisteminin
oluştuğu zamanlara aittir. Bu yüzden kuyruklu yıldızlar Güneş sistemini
anlamamız açısından çok önemlidirler.

Çoğu aslında ömürlerinin büyük bir zamanında teleskopla bile
görünemezler. Yörüngeleri aşırı derecede eliptiktir, bu yüzden ömürlerinin
büyük kısmını güneş sisteminin dışında geçirirler. Güneşe yaklaştıkları zaman,
yapılarındaki buz (su ve çeşitli donmuş gazlar) hızla erimeye başlar, bir de
güneşten gelen kozmik rüzgârların da etkisi ile kozmik tozlar kuyruklu
yıldızdan ayrılmaya başlar. Böylece tozdan(sarımsı) ve buharlaşan gazlardan(mavimsi)
oluşan bir kuyruk oluşur arkalarında. İşte bu kuyruk güneş ışığının etkisi ile
görünür olur. Kimi zaman Güneş’ten gelen kozmik ışıklar buharlaşan gazları
iyonize edebilir, ve gaz plazmaya dönüşebilir. O zaman uzun bir kuyruk oluşur. Kuyruklu
yıldızların gövdesi birkaç kilometre olsa bile, kuyrukları 150 milyon
kilometreyi bulabilir. Her güneş’e yaklaşıp, kuyruk sahibi olduklarında
ömürleri biraz daha azalır. Ortalama 500 kere kuyrukları gözüktükten sonra
üzerlerindeki tüm buzu tüketirler ve asteroide dönüşürler. Bazıları un ufak olup
parçalanırlar. Bazı kuyruklu yıldızlar ise bu sonu görecek kadar şanslı
olmazlar, ya güneşe ya da gezegenlere çarpıp yok olurlar. Diğer bir takım
kuyruklu yıldızlar ise bir daha geri dönememek üzere güneş sistemini terk
ederler.

Dünyadaki hayatımıza kuyrukların çok faydası dokunmuş
olabilir. Çoğu bilim adamı dinozorların sonunu dünyaya çarpan bir kuyruklu
yıldızın getirdiğini düşünüyor. Dinozorlar yok olmasaydı, şüphesiz ki insanlar
ya var olamaz, ya da bu kadar yayılamazlardı. Tabi büyük ihtimal petrol ve
doğal gaz oluşamazdı.  Ancak bir teoriye
göre dünyada yaşamın temel kaynağı olan suyun büyük bir çoğunluğunu kuyruklu
yıldızlara borçluyuz. Güneş sisteminin erken dönemlerinde dünyaya çok sayıda
kuyruklu yıldız çarpmış, yapılarındaki buz eriyip suya dönüşerek dünyaya su
kazandırmıştır. İçtiğiniz su aslında uzay boşluğundan, bu kuyruklu yıldızlar
tarafından getirilmiş olabilir.

Sorulara Dön

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir